IFC ile Derneğimizin yaptığı işbirliği çerçevesinde, Avrupa – Orta Asya Bölgesi’ndeki (ECA) iş ortaklarına yönelik Yeşil Bankacılık çalışmaları kapsamında düzenlediği Yeşil Binaların Finansmanı konulu webinardan notları kısaca derledik.
Yeşil Bina Nedir?
- Dünya Bankası yeşil binaları; enerjiyi, suyu ve kullanılan malzemeyi en az %20 daha az kullanan yapılar olarak tanımlamaktadır. Yeşil binalarda %20 ila %80 enerji tasarrufu mümkündür.
Yeşil Binalara Neden Gereksinim Var?
- Dünyada enerji ile ilgili sera gazı emisyonunun %40’ı bina inşaatı ve işletmesinden oluşmaktadır. Avrupa’daki karbondioksit emisyonlarının %23’ünden fazlası evlerden gelmektedir.
- Binalarda sağlanabilecek enerji verimliliğinin ancak %20’si bugüne kadar sağlanmıştır. Henüz değerlendirilmemiş %80’lik bir ekonomik potansiyel mevcuttur.
- Dünya çapında, hükümetler bu konuda çeşitli destekler vermeye ve cezalar getirmeye başlamıştır.
Örneğin; Kolombiya ve Brezilya’da vergisel teşvikler, Peru ve Hindistan’da yeşil binalara daha yüksek yapı izinleri gibi
- Aynı şekilde yatırımcılar ve düzenleyici kurumlar da yeni standartlar belirlemeye başlamıştır.
Örneğin; ICMA’nın yeşil binalar için hazırladığı yönerge ya da AB taksonomisi gibi
- Bankalar da yeşil binalar için daha düşük faizli kredi veya teknik destek vermektedir.
Örneğin; Yapı Kredi, Standart Chartered gibi
Gelecek 10 yılın En Büyük Yatırım Alanlarından Biri Olabilir
- IFC, 2030 yılına kadar yükselen pazarlarda 25 trilyon USD ve Doğu Avrupa ve Orta Asya’da 881 milyar USD ile Yeşil Binaları önümüzdeki on senenin en büyük yatırım fırsatlarından biri olarak değerlendirmektedir.
- IFC raporuna göre, bu yatırım potansiyelinin % 25’i ticari sektörde, kalan % 75’i ise konut sektöründedir.
- Covid-19 ile birlikte e-ticaret kapsamında yeşil lojistik merkezler de önem kazanmış ve en kazançlı işletmeler arasında yerini almaya başlamıştır.
- Yeşil bina tahvilleri 2013’ten bu yana yeşil tahvillerden daha hızlı büyümektedir ve 2020’de 78 milyar USD’ye ulaşmıştır. Yeşil tahvil gelirlerinin üçte birinden fazlası dünya çapında yeşil binalar için kullanılmaktadır.
Yeşil Binaların Ticari Değeri Nedir?
- Yeşil binaların başlangıç maliyeti ortalama %3 daha fazladır ancak yatırımın geri dönüşü ortalama 3 yıldır.
- Yeşil binalar tüm paydaşlar için (inşaatçı, satın alan ve bankalar) avantajlar sağlamaktadır; elde edilen verilere göre yeşil binalar daha yüksek satış fiyatlarına, daha hızlı satış döngülerine, daha düşük işletme maliyetlerine, daha düşük kredi temerrüt oranlarına ve daha yüksek yeniden satış değerlerine sahiptir.
Sertifikasyon Yoluyla Nasıl Değer Yaratılabilir?
- Yeşil binaların yaygınlaşması için maliyetleri doğru hesaplayacak uzmanlara, maliyet-fayda analizlerinin kolaylaştırılmasına ve doğru sertifikasyona ihtiyaç duyulmaktadır.
- Sertifikasyon ve değerleme açısından dünyada farklı sistemler bulunmaktadır; LEED, BREEAM ve EDGE (IFC) tüm dünyadaki yeşil finansman standartları açısından kabul edilenlerdir.
- IFC EDGE Sertifikasyonu: Diğer küresel kabul görmüş sertifikalara göre çok daha ekonomik olan EDGE, sadece sertifikasyon değil, aynı zamanda ücretsiz software ve ulaşılabilir standartlar sağlamaktadır. 3. taraf doğrulama belgesi sağlayan EDGE, finansal kuruluşlar için tasarlanmıştır. EDGE sertifikasyonu, inşaat kredileri, konut kredileri ve yeşil tahvil ihraçlarında bankalarca bir doğrulama belgesi olarak kullanılabilir, AB taksonomisi ile %100 uyumludur. EDGE sertifikası alan bina sayısı 2021’de %92 artarak 30 mn m2’yi aşmıştır. Toplam sertifikaların %11’i ECA bölgesindedir. Kolombiya son 4 yılda yeni inşaatlarda yeşil sertifikalı bina sayısını 0’dan %20’ye çıkarmayı başarmıştır.
Webinar linki: https://www.youtube.com/watch?v=TD8wFNRAOe0&feature=youtu.be
Yayını pdf olarak okumak için: Yeşil Binaların Finansmanı
Disclaimer/Yasal Uyarı
İşbu makale IFC’den alınan izin çerçevesinde, okuyuculara kolaylık sağlamak adına hazırlanmış olup, IFC tarafından yayınlanan ve telif haklarına sahip olunan içeriklerin bir özetinin Türkçe’ye çevirisidir. Makale, IFC’nin izniyle hazırlanmıştır ancak IFC veya Dünya Bankası’nın herhangi diğer bir üyesi tarafından hazırlanmamıştır ve IFC’nin veya Dünya Bankası’nın herhangi diğer bir üyesinin resmi tercümesi değildir. IFC veya Dünya Bankası’nın herhangi diğer bir üyesi, işbu tercümenin doğruluğu, güvenilirliği ve eksiksizliği konusunda herhangi bir tekeffülde bulunmamakta ve tercüme edilmiş içeriğe veya bu içerikteki herhangi bir tercüme hatasına ilişkin olarak sorumluluk kabul etmemektedir. Bu makalenin içeriği, hukuki, menkul kıymetler veya yatırım tavsiyesi, herhangi bir yatırımın uygunluğuna ilişkin bir görüş veya herhangi bir türde talep oluşturma amacını da taşımamaktadır.